EVİM
Evim baba ocağı,
Bahçesinde çiçekler.
Sıcak ana kucağı,
Her akşam beni bekler.
Öğrendiğim ilk bilgi,
Ve ilk hece dilimde.
Mutluluk , şefkat sevgi,
İç içe hep evimde.
Kardeşler , anne , baba,
Bir bütünüz hepimiz.
Mutluluk yayar soba,
Asla bitmez sevgimiz.
Sıcak yuvam
Evim benim,sıcak yuvam
Hayat boyu yerim yurdum
Onla mutlu benim dünyam
Onun için hayal kurdum.
Geceleri sığınağım
Kötülerden beni korur
Orda tüter hep ocağım
Aç karnımı o doyurur.
Sıcacıktır hep havası
En güzel yer evim bana
Olsa bile kuş yuvası
Sende sahip çık yuvana.
Hem kutsaldır, hem de emin
Onun için çok mutluyum
Kerpiç duvar tahta zemin
Gelecekten umutluyum.
Evim bana saray gibi
Hiçbir yere değişemem
İster olsun toprak dibi
Başka yerde yerleşemem.
KONUT
Ahrette iman dünyada mekan,
Bir atasözüdür evi anlatan.
Bir gün uzak kalsam hemen özlerim,
Ancak yuvasında rahattır insan.
Belki beton arma belki taş duvar,
Belki toprak duvar, bacası akar.
Ondan başkasını görmez gözlerim,
Evsiz olanlara içerim yanar.
İster karda kışta ister soğukta,
İstersen darlıkta ister bollukta.
Her türlü sırrımı orada gizlerim,
Korur beni evim kalmam yoklukta.
Evime hiç kimse biçemez kıymet,
Ahşaptan olsa da o bize servet.
Mutlu yuvayadır benim sözlerim,
Sığınıp kimseye etmeyiz mihnet.
Annem bekler beni biraz geciksem,
Yollarımı gözler eğer gitmezsem.
Evin her yerinde vardır izlerim,
Bende çok özlerim bir gün görmesem.
Evimin direği babamdır benim,
Hanenin sultanı annemdir benim.
Prens prenses tir tüm kardeşlerim,
En muhteşem saray evimdir benim.
DÜNYADA MEKAN
Ahirette iman, dünyada mekan,
Bir Ata sözüdür, evi anlatan.
Bir gün uzak kalsam hemen özlerim,
Ancak yuvasında rahattır insan.
Belki beton arma, belki taş duvar,
Belki toprak damdır bacası akar.
Ondan başkasını görmez gözlerim,
Evsiz olanlara içerim yanar.
İster karda kışta, ister soğukta,
İstersen darlıkta, ister bollukta,
Her türlü sırrımı orda gizlerim,
Korur beni evim, kalmam yoklukta.
Evime hiç kimse biçemez kıymet,
Ahşaptan olsa da , o bize servet.
Mutlu yuvayadır benim sözlerim,
Sığınıp , kimseye etmeyiz minnet.
Evimin direği babamdır benim,
Hanenin sultanı annemdir benim,
Prens , prensestir tüm kardeşlerim,
En muhteşem saray evimdir benim.
İLK KONUT
İlk konut dünyada ağaç kovuğu,
İlk insan olmuştu onun konuğu.
Kapısız , bacısız , yaşlı ağaçlar,
Sığındı içine , ilkle insanlar.
Dar daracık, küçük gelince mekan,
Arayış başladı, kalmadı imkan.
Dağ içinde geniş, taştan yuvalar,
Adını mağara koydu insanlar.
Gelip yerleştiler mağaralara,
Bunlar sığınaktı tüm insanlara.
Kovup vahşileri, mekan tuttular,
Giriş kapısına ateş yaktılar.
Kışları sıcaktı, yazları serin,
Sadece bacası yoktu evlerin,
Daha sonra ona kapı yaptılar,
Yüzyıllarca orda mutlu yattılar.
Orası da evdi Ogün insana,
Geçit vermez oldu, vahşi hayvana.
Gündüz av peşinde, gece işinde.
Ama huzurluydu onun içinde.
Sonradan ağaçtan evler yapıldı,
Girişine kap baca takıldı.
Daha emniyetli daha rahattı,
Huzurlu yaşadı, huzurlu yattı.
Yirminci asırda bugünkü evler,
Yan yana sıralı şık gökdelenler.
Evler güzel ama , azaldı huzur,
Evlerin suçu yok, insanda kusur.
MİMARLIK
Mimarlık ince bir sanat dalıdır
Zarafet estetik,sanat gerekir
Güzel bir mimari, iç aydınlatır
İncelik, güzellik, rahat demektir
Her sanatta başka güzellik vardır
Bazısı gözlere bayram ettirir
Mimarlıkta ayrı özellik vardır
Hem göze hem ruha ferahlık verir
Mimarlık sadece plan değildir
Kullanım özgürlük güzellik demek
Çok eskiden başlar yeni değildir
Hem güzellik hem de pratik demek.
Mimarların piri Mimar Sinan’dır
Mimarlık denince akla o gelir
Yaptığı her eser bir harikadır,
Yüzyıllardan beri hala direnir.
Hem güzeldir hepsi, hem de çok zarif
Sağlamlıkta denince üstüne yoktur
Bakınca onlara onlar bir arif
Dünyada onlara imrenen çoktur
EN BÜYÜK ESER
Atamız Osmanlı gittiği yere,
Hem ilim,hem sanat refah taşıdı.
Camiler,çeşmeler ve köprülere,
İlmik ilmik taşa tarih kazıdı.
Sanat ve estetik hep bir arada,
Gözler kamaştıran büyük ihtişam.
Daha geldiği gün bakıp orada,
Bir eser başlardı, geldiği akşam.
Koca mimar Sinan ve abideler,
Gezdiği her yerde bırakmış izi.
Sultan Ahmet ve de Selimiyeler,
Dünyaya gururla tanıtır bizi.
Sanatkar o dur ki;bırakır eser,
Esersiz sanatkar bulut gölgesi.
Eserler içinde insan şaheser,
Yaratanı Mevla, Kur’an belgesi.
Hem mimar, mühendis hem de ustası,
Muhteşem bir sanat ile süslenmiş.
Koca kainatın küçük kopyası,
Hücrede koskoca alem gizlenmiş
Kasım KAPLAN
MEDENİYET ASRI
Medeniyet asrı, sanata küskün,
Üst üste yığılmış, beton binalar.
Unutuldu gitti, sanatkar üzgün,
Bir bir yakılıyor ahşap binalar.
Mimarlar hem ressam, hem heykeltıraş,
Sanatkar ruhuyla çizer dururlar.
Mimarlık belki de en güzel uğraş,
Ömrünce sanatla meşgul olurlar.
Sahipsiz eserler, zamana esir,
Eser iki büklüm, hasret imara.
Kentler süslerini yitirdi bir bir.
Bizler ona hasret, şehir mimara...
Mühendisler yokken, mimarlar vardı,
Çadırda, obada mimari başlar.
Kulübede olsa, mimari vardı,
Süslenir, bezenir , konuşur taşlar.
Büyük şehirlerde, kenar yerlerde,
Akşamdan sabaha gelip kondular.
Bir yaşam savaşı, kerpiç evlerde,
Gözlere eziyet, gece kondular.
SON KONUTUMUZ
Her insan dünyada bir eve muhtaç
İstersen çok zengin istersen aç
Mutluluk ve huzur evde saklıdır
Onu da bulacak insan aklıdır.
Sıcacık bir yuva ve çoluk çocuk
İnsan çalışırsa yaşanmaz yokluk
Yorgun argın işten eve dönsende
Huzurdan yorgunluk kalmaz bedende.
Çok insan dünyada evsiz yuvasız
Kalırlar dışarıda cebi parasız
Hepside bir yuva hayal ederler
Çoğu böyle gelir böyle giderler.
Kışın soğuğunda, yazın sıcakta
Kimisi çok yaşlı kimi kucakta
Dünya böyle gelmiş böyle gidecek
Bir gün bir köşede ölüp gidecek.
Sahipsiz bir mezar daha dolacak
Birkaç günlük koku miras kalacak
Bunda büyük dersler var hepimize
Son gidecek konut mezardır bize
DÜNYA MİM. VE KONUT GÜNÜ 4 Aralık :
Google'da Ara
DÜNYA MİM. VE KONUT GÜNÜ 4 Aralık