DÜNDEN BUGÜNE ALİM
Âlim, ilmi ileten değil, ilmi üretendir. Çünkü artık eski kaynakların hemen hemen tamamının ehil ellerce yapılan tercümeleri mevcut iken,
birde iletişim araçları sayesinde, anında birkaç tıklamayla, birkaç kaynağa ulaşmak mümkün hale gelmiştir.
Artık eski ‘kara kaplı kitapların’ hükmü kalmadı.
Zaman çok değişti, gelişti, zaman göre çok hükümlerde farklı düşünme gereği başladı.
Dün yani kitapların elle yazılıp, okunduğu dönemlerde baskı olmadığı için, onların yerini, bu kitapları okuyup nakleden âlimler revaçtaydı
çünkü başka alternatif yoktu, ilmi insanlara o alimler taşıyıp aktarıyordu, zaman ilerledikçe baskılar çoğaldı fakat bu defa kitapların dil meselesi ortaya çıktı.
Gene Arapçası olan âlimler tabiatıyla Kara kaplılarıyla haklı olarak gündemdeki yerlerini korudular.
Ne zaman ki hemen hemen bütün ilmi eserler ehil eller tarafından tercüme edildi ve baskıları çoğaldı, yanı sıra internet kanalıyla tek tıkla
tüm kaynaklar odamıza kadar girdi, işte bu zamanda alimin tarifi de değişmek durumunda kaldı.
Dün bilinmeyen, sonran ortaya çıkan zamanın meseleleri ve hastalıklarına çözüm olacak ilim üreten zatlar âlim tahtına oturacak,
hala belki bin yıllık eski bilgileri bugüne aktarmayı ilim sayan hoca efendiler kendilerine çekidüzen verip ilmi ileten olmaktan çıkıp,
ilmi üreten alimler safına yürümelidirler yoksa kendisini güncelleyemeyip okuduğu eserlerle avunan kişiler olarak ölümü bekleyerek,
ömrünü tamamlaya mahkum olurlar.
Bu girişten sonra zamanımızda âlim sınıfına aday şahıslar asında müftü efendiler eğer ilme değer verip üretmeye, halkın ihtiyaçlarına göre
düşünüp kafa yormaya çalışmazlarsa, sadece bir mühürdar, müdür olarak görevlerini tamamlar, âlimlerin ne tahtına ne tacına yaklaşamazlar
hatta bazıları müftü adın alırken ‘muğti’ sıfatına layık olurlar.
Kur’an ile inşa edilecek İslam toplumunun bu konuda ustaları durumunda olan imamların, görevlerinin farkında olmadan
sadece ’namaz kıldırmaya’ indirgemeleri, kendilerini manen olduğu gibi halk arasında da itibar kaybına sebep olacağı için sonu maalesef hüsran olmaktadır.
Eğer bir imam sadece maaş derdinde ise ve kendisini namaz kıldırma memuru olarak görüyorsa murdar olmuş demektir
hatta İslam’ın katlinde rolü büyük olacaktır.
Eğer ilmi ve ilmini yaşadığı için oluşan irfanıyla ‘Allah’a yani onun dinine, yani kullarına yardım ederek hizmet ederse o zaman da
ümmetin serdarı, komutanı olur. Seçim kendilerinindir, layık oldukları yere kendileri karar verecekler. Kasım Kaplan
DÜNDEN BUGÜNE ALİM :
Google'da Ara
DÜNDEN BUGÜNE ALİM