Anasayfam Yap Sık Kullanılanlara Ekle

Sitene Ekle Künye Arşiv  İletişim  rss  
ANASAYFA VİDEO GALERİ FOTO GALERİ İLETİŞİM  
 
Kasım KAPLAN 1956- .....
NOT
ABDURRAHİM KARAKOÇ
NECİP FAZIL
MEHMET AKİF ERSOY


ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNİ ANMA GÜNÜ 13-18 MART - MART - Kasım Kaplan
 
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNİ ANMA GÜNÜ 13-18 MART
BU HABERİN EKLENME TARİHİ 14-03-2017 / 01-01

 

Anasayfa'ya Dön 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Tüm Mart Haberleri  
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNİ ANMA GÜNÜ 13-18 MART

 

 

Vatan bize emanet

Onu korumalıyız.

Olursa bir felaket

Toplu savunmalıyız.

 

Vatan ve bayrak için

Ölenler şehit olur.

Cennete varmak için

Kendisine yol bulur.

 

Şehitlik mukaddestir

Bizim inancımızda.

Gerisi bir hevestir

Kalır bu dünyamızda.

 

Çanakkale Şehitleri

 

Tüm Türkiye’de

Türk, Kürt, Laz, Çerkez

Çanakkale’de

Savaştı herkes.

 

Savaş boyunca

Çok şehit verdik.

Fakat sonunda

Zafere erdik.

 

Nerdeyse bitti

Askerlerimiz

Cennete gitti

Şehitlerimiz.

 

 

Yoksul düşünce millet

Gözleri kan bürüdü.

Toplandı birkaç devlet

Üstümüze yürüdü

 

Savunduk Boğazları

Herkes can ve baş ile

Ve kovduk yobazları

Korkunç bir savaş ile

 

Hiç dinmedi gözyaşı

Anaların gözünde

Çanakkale Savaşı

Şan oldu yeryüzünde.

 

Şehit

 

Savaşta ölen

Herkes şehittir.

Şehit olanın

Yeri cennettir.

 

Bu vatan için

Herkes Savaşır

Her bayrak için

Sevgi yaraşır

 

Şehitler ölmez

Dünyayı değişir.

Hiç acı duymaz

Hakka erişir

 

 

 

ÇANAKKALE ŞEHİDİNDEN NASİHAT

 

Ben Çanakkale şehidi, Osmanlının oğluyum,

Yattığım yerden bile, ordumun sağ koluyum.

Bu kutlu gününüzde sizi görmeye geldim,

Ve siz torunlarıma öğüt vermeye geldim.

Biz şanlı bir orduyuz, bükülmez bileğimiz.

Vatan, vatan dedikçe, yanardı yüreğimiz,

Türklük asaletimiz, dinimiz İslamiyet,

Bizi ayıramazlar, yetmez buna güç kuvvet.

Biz bu vatan uğruna, can verdik sevinerek,

Düşmanları alt ettik, top yekun birleşerek.

Yüreğimiz bir çarpar, yurdun her karışında,

Birkaç millet, tek vücut, düşmanın karşısında.

Kimimiz Türk, kimi Kürt, kimi Çerkez kimi Laz,

Çarpıştı tek yürekle, şehitlikti tek niyaz.

Bu vatanın üstünde, yaşadık asırlarca,

Bir ekmeği paylaştık, aç kalsak da aylarca.

Öyle günler gördük ki, bir tayin, birkaç nefer,

Bölüştük dirhem dirhem, başlayınca bu sefer.

Karşımızda ordular, birleşmiş her devletten,

Hepsi zırhlı, silahlı, bizde yürek çelikten...

Toplandılar boğazda, Rusya ‘ya geçmek için,

Çelikten zırhlılarla, yurdumu bölmek için.

Biz Gazi’nin ordusu, canı dişe takarak,

Direndik haçlılara, kanlarımız akarak.

Bir cepheden cepheye, günlerce yürümüştük,

Bir karış vatan için, onlarca şehit düştük,

Semadan kurşun yağdı, zıhlılar top yağdırdı,

Ama kimse yılmadı, düşmanlara saldırdı.

Cephane az olsa da, yürekler çeliktendi,

Bize de o günlerde, şehitler yardım etti.

Yeşil yeşil sarıklı, evliya hep ordaydı,

Aç susuz, çamur cephe, bize sanki saraydı.

Baharda, Mart ayının bir karanlık gecesi,

Döşedi boğazlara, mayın,Nusret gemisi.

Yer yerinden oynadı, toplar ateş kustular,

Yaralı gazilerden inleyenler sustular.

Beş yüz topa karşılık, yüz elli top varidi,

Boğazın sularında, birer birer eridi.

Kalmıştı son bir zırhlı, geçerse boğazlardan,

Yakardı İstanbul’u, biz yoksunduk toplardan.

Tükenmişti cephane, iki mermi kalmıştı,

Ve de topun başında, yalnız Seyyid Çavuştu.

Merminin bir tanesi iki yüz yetmiş kilo

Yaklaştı sahillere, zırhlılardan üç filo             

Sarıldı besmeleyle ve gülleyi kaldırdı,

Yolladı bacasından ve zırhlıyı batırdı.

Karıştı akılları, per perişan oldular,

Boğazın sularında, sessizce kayboldular.

Korkmadık hiç ölmekten, tek düşünce bu vatan,

Bir oldu savaşanla, toprak  altında  yatan.

Kum kapı, Arı burnu,yeşerdi Conk Tepesi,

Birer birer sürüldü, düşmanların hepisi.

Gazi’nin orduları,geldi Anafarta dan,

Püskürttü çakalları, güzel Anavatandan.

Baktılar, anladılar, bu ülke parçalanmaz,

Et tırnaktan ayrılır, ama bunlar ayrılmaz,

Geçerlerde canından, geçmezler vatanından.

Yiğit Müslüman Türkün, bu gelir imanından.

Ey Şehit torunları! Destan size emanet,

Bilirim yiğitsiniz, olmaz sizde hiyanet.

Biz savunduk vatanı, o hain düşmanlardan,

Sende çalış ilerle, geri kalma onlardan.

Bir kardeşlik ruhuyla çalışın, çabalayın,

Birleşin, kuvvetlenin, sakın parçalanmayın.

Yoksa ruhum daralır, benim yattığım yerde,

Helal etmem hakkımı, o dehşetli günlerde.

Sen şehit torunusun, utandırma atanı,

Mahçup etme toprakta, senin için yatanı.

 

                                                                                  Kasım KAPLAN

     

Cumhuriyet çocuğunun cevabı

Osmanlı torunuyum, cumhuriyet çocuğu,

Şehit atalarımın, ensemdedir soluğu.

Duyarım, hissederim, her zaman varlığını,

Sizlerle gideririm, gönlümün darlığını.

Emanetin bizdedir, artık çelik ellerde,

Bu kutsal destanınız, söylenecek dillerde.

Yolunuz, yolumuzdur, vatanı korumada,

Her birimiz bir aslan, bu yurdu savunmada,

Canınız pahasına vatanı kurtardınız,

O yokluğun içinde, bize ulaştırdınız.

Bizlerde sıradayız, gerekirse ölürüz

Şehid olur bu yolda, toprağa gömülürüz.

Ama.. ant olsun size, biz çok çalışacağız,

Gözümüz zirvededir, orya ulaşacağız.

Çok asil bir milletiz, pusuyu bozacağız,

Şanlı tarihimizi, yeniden yazacağız.

Doğu batı el ele, hep birlik olacağız,

Medeniyet yolunda, birden şahlanacağız.

Mürşidimiz ilimdir, onu okuyacağız,

Altından sırmalarla, kilim dokuyacağız.

Demokrasi yolumuz, cumhuriyet canımız,

Ondan vazgeçemeyiz, akarsa da kanımız.

Türkiye vatanımız, en kutsal toprağımız,

Canımız, başımızla, onu koruyacağız.

Biz Atatürk Gençliği, yemin ettik burada,

Emanet emin ellerde, müsterih ol orada.

 

 

 

 

ÇANAKKALEDESTANI

Bir destan yazılmıştı, Çanakkale isminde,

Bin dokuz yüz on beşin, Mart’ın on sekizinde.

O bir destan değildi, masal sayılır destan,

Ölüm kalım savaşı, kurtuluştu kaostan.

Bu savaş milletimin, varlık yokluk savaşı,

Savaşan Mehmetçiğin, koltuğundaydı başı.

Üşüştü başımıza, dünyanın yabanisi,

Her birisi sanki de, cehennem zebanisi.

Kurdular her cephede, etten, kemikten kale.

Mahşeri aratmazdı, o günde Çanakkale

Haçlı haçın altında, hedef almış hilali

Geldiyse de top yekûn, yaşadı izmihlali.

Bir mühür basılmıştı, dünyanın tarihine

Kim ki şehit düşmezse, küserdi talihine.

Düğüne gider gibi, gittiler şahadete,

Koştular seve seve, en büyük ibadete.

Vatan uğrunda canlar, gittiler birer birer

Şehittir o yiğitler, ölmezler diridirler,

Cephedeydi erkekler, duadaydı hastalar,

Kimi yetmiş den fazla, kimi çocuk yaştalar.

Semadan yağmur gibi, yağıyorken kurşunlar,

Sevindiler giderken, Allah’a kavuşanlar.

Nerde mal mülk sevdası, canlarından geçtiler

Kurşun kurşun, şahadet şerbetini içtiler.

Ne Yâr var akıllarda, nede çocuk hayali,

Hedef tek, canı verip, yüceltmekti hilali.

Birkaç gazisi kalan, tek savaştır cihanda,

Kanatlanıp uçtular, cennete hep bir anda.

Toprak kan kustu o gün, denizler demir yuttu,

Şehitleri O Nebi, kucağında uyuttu.

Ne gerek mezar taşı, ne gerek ona mezar

Bugün tarih onları, altın harflerle yazar.

Namazsız ve Kur’an sız, düşse de bir yanına,

Kefensiz, kanlı yelek, şahittir imanına.

Bir damla şehit kanı, bütün dünyaya değer,

Toprak neye yarar ki, vatan değilse eğer.

Kurtarıp boğazları, şahadete erdiler,

Dünyaya yiğitliğin, bir dersini verdiler.

Gafiller ucuz sandı, oysa paha biçilmez

Sonunda anladılar, Çanakkale geçilmez.

Vatana göz dikenler, azdırdıkça azdılar,

Aslanlar savunmanın, destanını yazdılar.

Okusun bütün dünya, oturup ezberlesin,

Artık ininden çıkıp, yurduma göz dikmesin

Her gazi birer yıldız, şehitler ay ışığı

Bayraksız yaşayamaz bu vatanın aşığı

Bu vatanın evladı, kurbandır  bu toprağa,

Düşmanlar rüzgâr olsa, değemez tek yaprağa.

Bir Hilal ki bağrında, yaşatır bu milleti,

Binlerce güneş feda, yaşasın Türk Devleti.

 

ÇANAKKALE GEÇİLMEZ

 

Yokluk yoksulluk başta, çökmüştü kara duman

Çanakkale inançla her zorluğa direndi

Zırhlılar ateş kustu, her taraf oldu viran

Batının vahşetini, bütün dünya öğrendi

 

Tüm dünya çullanmıştı Osmanlı üzerine

Müslüman milletleri kırdırdı birbirine

Herkes koşarak çıktı bu ölüm seferine

İslamın izzetini bütün dünya öğrendi.

 

Koştu düşman üstüne, kırpmadı gözlerini

Duayla güçlendirdi dermansız dizlerini

Gaziler takip etti şüheda izlerini

Türkün cesaretini bütün dünya öğrendi.

 

Yediden yetmişine cepheye koştu her kes

Hiç birisi bakmadı dönüp ardına bir kez

Koşunca şahadete vatan için tık nefes

Vatan-bayrak aşkını bütün dünya öğrendi

 

Kan kokladı yürekler, taşa doydu sineler

Dünya durup seyretti, neler öğrendi neler

Ne yiğitler doğurmuş gözü yaşlı anneler

Türklerin mertliğini bütün dünya öğrendi.

 

Kan aktı her taraftan, Dereler doldu taştı

Utandı dağlar taşlar, zulüm arşa ulaştı

Türkiye’mde her millet canla başla savaştı

Çanakkale geçilmez bütün dünya öğrendi.    

 

 

 

 

ÇANAKKALE GAZİLERİ SEYİT ONBAŞİ

Çanakkale bir zafer, Çanakkale bir destan,

Şehit kanı mürekkep, gaziler onu yazan                              

Uçuştular Cennete, hepsi şehit olarak

Tarihe gömüldüler, genç yaşlı, çocuk, kızan

 

Yer gök ateş çemberi, her tarafta toz duman

Her düşman bir canavar, zırhlılar vermez aman

Gökten kurşun yağıyor, toplarla yarışarak

Orduda büyük silah, çıplak göğüste iman.

 

O gün çok yiğit vardı, analar az doğurmuş

Mayasını abdestli dua ile yoğurmuş

Düğüne gider gibi gittiler savaşarak

O gün şehit olmayan akşam mahzun olurmuş.

 

Bir gazi vardı Seyit, baş açık, bağrı yanık,

Bazen türkü söylerdi cephede yanık yanık

Yarı aç yarı toktu, gelmiş dağlar aşarak

Yaş yirmi, el kınalı, vatan için kurbanlık

 

Hain bir top mermisi geldi onları buldu

Mecidiye Tabyası yer ile yeksan oldu

Bir tek seyit onbaşı, Gazi Ali kalkarak

İlahi bir yardımla savaşmaya koyuldu.

 

Yalnız üç mermi kalmış toz ve toprak içinde

Kaldıracı bozulmuş, onarılmaz biçimde

İnsanüstü bir güçle, gülleyi kaldırarak

Yolladı birer birer tam istiğrak içinde

 

İki yüz yetmiş kilo kavradı son mermiyi                                                 

Ya Allah ya bismillah kaldırdı o gülleyi

Yaratana sığınıp zırhlıyı batırarak

Haçlının ordusuna vurdu en son silleyi

 

İşte seyit onbaşı,  o gülleyi kaldıran

İşte oydu zırhlıyı üç atışta batıran

Oydu Seyit onbaşı, canı dişe takarak

Gemileri batırıp, Boğazları kurtaran…

 

Sen Ey Seyit onbaşı sen hala duamdasın

Destanı okudukça hayalen aklımdasın

Al bayrak yad ediyor gökte dalgalanarak

Seni hatırladıkça İnleyen ruhumdasın

 

Minnettarız onbaşım minnettarız sizlere

Vatan için vuruşup can verdiniz bizlere

Herkes rahmet okuyor isminizi anarak

Işığımız oldunuz mahzun bakan gözlere.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 ÇANAKKALE ŞEHİDİNDEN NASİHAT

 

Ben Çanakkale şehidi, Osmanlının oğluyum,

Yattığım yerden bile, ordumun sağ koluyum.

Bu kutlu gününüzde sizi görmeye geldim,

Ve siz torunlarıma öğüt vermeye geldim.

Biz şanlı bir orduyuz, bükülmez bileğimiz.

Vatan, vatan dedikçe, yanardı yüreğimiz,

Türklük asaletimiz, dinimiz İslamiyet,

Bizi ayıramazlar, yetmez buna güç kuvvet.

Biz bu vatan uğruna, can verdik sevinerek,

Düşmanları alt ettik, top yekun birleşerek.

Yüreğimiz bir çarpar, yurdun her karışında,

Birkaç millet, tek vücut, düşmanın karşısında.

Kimimiz Türk, kimi Kürt, kimi Çerkez kimi Laz,

Çarpıştı tek yürekle, şehitlikti tek niyaz.

Bu vatanın üstünde, yaşadık asırlarca,

Bir ekmeği paylaştık, aç kalsak da aylarca.

Öyle günler gördük ki, bir tayin, birkaç nefer,

Bölüştük dirhem dirhem, başlayınca bu sefer.

Karşımızda ordular, birleşmiş her devletten,

Hepsi zırhlı, silahlı, bizde yürek çelikten...

Toplandılar boğazda, Rusya ‘ya geçmek için,

Çelikten zırhlılarla, yurdumu bölmek için.

Biz Gazi’nin ordusu, canı dişe takarak,

Direndik haçlılara, kanlarımız akarak.

Bir cepheden cepheye, günlerce yürümüştük,

Bir karış vatan için, onlarca şehit düştük,

Semadan kurşun yağdı, zıhlılar top yağdırdı,

Ama kimse yılmadı, düşmanlara saldırdı.

Cephane az olsa da, yürekler çeliktendi,

Bize de o günlerde, şehitler yardım etti.

Yeşil yeşil sarıklı, evliya hep ordaydı,

Aç susuz, çamur cephe, bize sanki saraydı.

Baharda, Mart ayının bir karanlık gecesi,

Döşedi boğazlara, mayın,Nusret gemisi.

Yer yerinden oynadı, toplar ateş kustular,

Yaralı gazilerden inleyenler sustular.

Beş yüz topa karşılık, yüz elli top varidi,

Boğazın sularında, birer birer eridi.

Kalmıştı son bir zırhlı, geçerse boğazlardan,

Yakardı İstanbul’u, biz yoksunduk toplardan.

Tükenmişti cephane, iki mermi kalmıştı,

Ve de topun başında, yalnız Seyyid Çavuştu.

Merminin bir tanesi iki yüz yetmiş kilo

Yaklaştı sahillere, zırhlılardan üç filo             

Sarıldı besmeleyle ve gülleyi kaldırdı,

Yolladı bacasından ve zırhlıyı batırdı.

Karıştı akılları, per perişan oldular,

Boğazın sularında, sessizce kayboldular.

Korkmadık hiç ölmekten, tek düşünce bu vatan,

Bir oldu savaşanla, toprak  altında  yatan.

Kum kapı, Arı burnu,yeşerdi Conk Tepesi,

Birer birer sürüldü, düşmanların hepisi.

Gazi’nin orduları,geldi Anafarta dan,

Püskürttü çakalları, güzel Anavatandan.

Baktılar, anladılar, bu ülke parçalanmaz,

Et tırnaktan ayrılır, ama bunlar ayrılmaz,

Geçerlerde canından, geçmezler vatanından.

Yiğit Müslüman Türkün, bu gelir imanından.

Ey Şehit torunları! Destan size emanet,

Bilirim yiğitsiniz, olmaz sizde hiyanet.

Biz savunduk vatanı, o hain düşmanlardan,

Sende çalış ilerle, geri kalma onlardan.

Bir kardeşlik ruhuyla çalışın, çabalayın,

Birleşin, kuvvetlenin, sakın parçalanmayın.

Yoksa ruhum daralır, benim yattığım yerde,

Helal etmem hakkımı, o dehşetli günlerde.

Sen şehit torunusun, utandırma atanı,

Mahçup etme toprakta, senin için yatanı.

 

                                                                                  Kasım KAPLAN

     

Cumhuriyet çocuğunun cevabı

Osmanlı torunuyum, cumhuriyet çocuğu,

Şehit atalarımın, ensemdedir soluğu.

Duyarım, hissederim, her zaman varlığını,

Sizlerle gideririm, gönlümün darlığını.

Emanetin bizdedir, artık çelik ellerde,

Bu kutsal destanınız, söylenecek dillerde.

Yolunuz, yolumuzdur, vatanı korumada,

Her birimiz bir aslan, bu yurdu savunmada,

Canınız pahasına vatanı kurtardınız,

O yokluğun içinde, bize ulaştırdınız.

Bizlerde sıradayız, gerekirse ölürüz

Şehid olur bu yolda, toprağa gömülürüz.

Ama.. ant olsun size, biz çok çalışacağız,

Gözümüz zirvededir, orya ulaşacağız.

Çok asil bir milletiz, pusuyu bozacağız,

Şanlı tarihimizi, yeniden yazacağız.

Doğu batı el ele, hep birlik olacağız,

Medeniyet yolunda, birden şahlanacağız.

Mürşidimiz ilimdir, onu okuyacağız,

Altından sırmalarla, kilim dokuyacağız.

Demokrasi yolumuz, cumhuriyet canımız,

Ondan vazgeçemeyiz, akarsa da kanımız.

Türkiye vatanımız, en kutsal toprağımız,

Canımız, başımızla, onu koruyacağız.

Biz Atatürk Gençliği, yemin ettik burada,

Emanet emin ellerde, müsterih ol orada.

 

 

 

 

ÇANAKKALEDESTANI

Bir destan yazılmıştı, Çanakkale isminde,

Bin dokuz yüz on beşin, Mart’ın on sekizinde.

O bir destan değildi, masal sayılır destan,

Ölüm kalım savaşı, kurtuluştu kaostan.

Bu savaş milletimin, varlık yokluk savaşı,

Savaşan Mehmetçiğin, koltuğundaydı başı.

Üşüştü başımıza, dünyanın yabanisi,

Her birisi sanki de, cehennem zebanisi.

Kurdular her cephede, etten, kemikten kale.

Mahşeri aratmazdı, o günde Çanakkale

Haçlı haçın altında, hedef almış hilali

Geldiyse de top yekûn, yaşadı izmihlali.

Bir mühür basılmıştı, dünyanın tarihine

Kim ki şehit düşmezse, küserdi talihine.

Düğüne gider gibi, gittiler şahadete,

Koştular seve seve, en büyük ibadete.

Vatan uğrunda canlar, gittiler birer birer

Şehittir o yiğitler, ölmezler diridirler,

Cephedeydi erkekler, duadaydı hastalar,

Kimi yetmiş den fazla, kimi çocuk yaştalar.

Semadan yağmur gibi, yağıyorken kurşunlar,

Sevindiler giderken, Allah’a kavuşanlar.

Nerde mal mülk sevdası, canlarından geçtiler

Kurşun kurşun, şahadet şerbetini içtiler.

Ne Yâr var akıllarda, nede çocuk hayali,

Hedef tek, canı verip, yüceltmekti hilali.

Birkaç gazisi kalan, tek savaştır cihanda,

Kanatlanıp uçtular, cennete hep bir anda.

Toprak kan kustu o gün, denizler demir yuttu,

Şehitleri O Nebi, kucağında uyuttu.

Ne gerek mezar taşı, ne gerek ona mezar

Bugün tarih onları, altın harflerle yazar.

Namazsız ve Kur’an sız, düşse de bir yanına,

Kefensiz, kanlı yelek, şahittir imanına.

Bir damla şehit kanı, bütün dünyaya değer,

Toprak neye yarar ki, vatan değilse eğer.

Kurtarıp boğazları, şahadete erdiler,

Dünyaya yiğitliğin, bir dersini verdiler.

Gafiller ucuz sandı, oysa paha biçilmez

Sonunda anladılar, Çanakkale geçilmez.

Vatana göz dikenler, azdırdıkça azdılar,

Aslanlar savunmanın, destanını yazdılar.

Okusun bütün dünya, oturup ezberlesin,

Artık ininden çıkıp, yurduma göz dikmesin

Her gazi birer yıldız, şehitler ay ışığı

Bayraksız yaşayamaz bu vatanın aşığı

Bu vatanın evladı, kurbandır  bu toprağa,

Düşmanlar rüzgâr olsa, değemez tek yaprağa.

Bir Hilal ki bağrında, yaşatır bu milleti,

Binlerce güneş feda, yaşasın Türk Devleti.

 

ÇANAKKALE GEÇİLMEZ

 

Yokluk yoksulluk başta, çökmüştü kara duman

Çanakkale inançla her zorluğa direndi

Zırhlılar ateş kustu, her taraf oldu viran

Batının vahşetini, bütün dünya öğrendi

 

Tüm dünya çullanmıştı Osmanlı üzerine

Müslüman milletleri kırdırdı birbirine

Herkes koşarak çıktı bu ölüm seferine

İslamın izzetini bütün dünya öğrendi.

 

Koştu düşman üstüne, kırpmadı gözlerini

Duayla güçlendirdi dermansız dizlerini

Gaziler takip etti şüheda izlerini

Türkün cesaretini bütün dünya öğrendi.

 

Yediden yetmişine cepheye koştu her kes

Hiç birisi bakmadı dönüp ardına bir kez

Koşunca şahadete vatan için tık nefes

Vatan-bayrak aşkını bütün dünya öğrendi

 

Kan kokladı yürekler, taşa doydu sineler

Dünya durup seyretti, neler öğrendi neler

Ne yiğitler doğurmuş gözü yaşlı anneler

Türklerin mertliğini bütün dünya öğrendi.

 

Kan aktı her taraftan, Dereler doldu taştı

Utandı dağlar taşlar, zulüm arşa ulaştı

Türkiye’mde her millet canla başla savaştı

Çanakkale geçilmez bütün dünya öğrendi.    

 

 

 

 

ÇANAKKALE GAZİLERİ SEYİT ONBAŞİ

Çanakkale bir zafer, Çanakkale bir destan,

Şehit kanı mürekkep, gaziler onu yazan                              

Uçuştular Cennete, hepsi şehit olarak

Tarihe gömüldüler, genç yaşlı, çocuk, kızan

 

Yer gök ateş çemberi, her tarafta toz duman

Her düşman bir canavar, zırhlılar vermez aman

Gökten kurşun yağıyor, toplarla yarışarak

Orduda büyük silah, çıplak göğüste iman.

 

O gün çok yiğit vardı, analar az doğurmuş

Mayasını abdestli dua ile yoğurmuş

Düğüne gider gibi gittiler savaşarak

O gün şehit olmayan akşam mahzun olurmuş.

 

Bir gazi vardı Seyit, baş açık, bağrı yanık,

Bazen türkü söylerdi cephede yanık yanık

Yarı aç yarı toktu, gelmiş dağlar aşarak

Yaş yirmi, el kınalı, vatan için kurbanlık

 

Hain bir top mermisi geldi onları buldu

Mecidiye Tabyası yer ile yeksan oldu

Bir tek seyit onbaşı, Gazi Ali kalkarak

İlahi bir yardımla savaşmaya koyuldu.

 

Yalnız üç mermi kalmış toz ve toprak içinde

Kaldıracı bozulmuş, onarılmaz biçimde

İnsanüstü bir güçle, gülleyi kaldırarak

Yolladı birer birer tam istiğrak içinde

 

İki yüz yetmiş kilo kavradı son mermiyi                                                 

Ya Allah ya bismillah kaldırdı o gülleyi

Yaratana sığınıp zırhlıyı batırarak

Haçlının ordusuna vurdu en son silleyi

 

İşte seyit onbaşı,  o gülleyi kaldıran

İşte oydu zırhlıyı üç atışta batıran

Oydu Seyit onbaşı, canı dişe takarak

Gemileri batırıp, Boğazları kurtaran…

 

Sen Ey Seyit onbaşı sen hala duamdasın

Destanı okudukça hayalen aklımdasın

Al bayrak yad ediyor gökte dalgalanarak

Seni hatırladıkça İnleyen ruhumdasın

 

Minnettarız onbaşım minnettarız sizlere

Vatan için vuruşup can verdiniz bizlere

Herkes rahmet okuyor isminizi anarak

Işığımız oldunuz mahzun bakan gözlere.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNİ ANMA GÜNÜ 13-18 MART : Google'da Ara
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNİ ANMA GÜNÜ 13-18 MART


 
 
Bu Haberi Arkadaşıma Gönder :
 
Adınız / Soyadınız :
E-mail Adresiniz :
Arkadaşınızın Adı :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
 
   
 
 ADI SOYADI :  
 
 E-MAİL :  
 
 
 
 
 
 
        MART

  YEŞİLAY HAFTASI 1-7 MART


                İÇKİ SİGARA İçki sigaraYürekte yaraPerişan ederDüşürür dara Önce güldürür&C

  GİRİŞİMCİLİK HAFTASI


          GİRİŞİM Güzel yaşamak içinİnsan atak olmalıAtılım yapmak içinDoğru işi bulmalı Doğru işi buluncaBaşlamalı girişimBaşarılı oluncaNe

 
           BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR

 

 

 

 

           EN SON EKLENENLER

           İÇERİK ARAMA
 

           ANKET
Sitemizi Beğendiniz mi?
% 98 √ Toplam : 39 - Evet Çok Beğendim
% 0 √ Toplam : 0 - Evet Ama Eksiklikleri Var
% 0 √ Toplam : 0 - Biraz Beğendim
% 3 √ Toplam : 1 - Beğenmedim
   


RSS 2010 Kasım Kaplan Resmi Sitesi
Site iceriginin telif hakki bildirilmeksizin kullanilmasi yasaktir
40
Gizlilik ilkeleri | Kullanim Kosullari | Kunye | Iletisim Yonetim |  
Kasim KAPLAN | www.kasimkaplan.com
iletisim@kasimkaplan.com